<$B
Siirt yolundayız. Veysel Karani Hazretlerinin türbesinin bulunduğu Ziyaret ilçesinde sahurumuzu yapıp türbeyi ziyaret ettik. Çevreden duyduğumuz zazaca ilahilerin tınısı farsçaya benziyordu. İlk başta ağıt olduklarını düşündüğüm ilahi seslerinin Ramazan geceleri camilerden yükselmesi adetmiş buralarda.
Siirt'i gezmeden dışarı çıkıp Tillo'ya gittik. İsmail Fakirullah ve meteoroloji üstadı İbrahim Hakkı Hazretlerini ziyaret edip üstadın harç kullanmadan yaptığı kaleyi gezdik. Muhteşem manzarayı seyredip Siirt'e döndük. İlk olarak Ulu Cami'ye gittik. Tadilatta olduğu için dışarıdan bakmakla yetindik. Daracık sokaklarda Seyyid türbeleri arasında yürüdük. Kah amcalarla sohbet ettik, kah türküler dinledik. Arkamda çocuk ordusu ile sokak sokak gezerken elimdeki kamerayı gören teyzelerin kimi kapının önünden eve kaçıştı, kimi penceresinden kafasını çekip perdesini kapattı. Kameranın kapalı olduğunu söylesem de kar etmedi. Arkamızdaki çocukları atlattıktan sonra çarşıya doğru yöneldik. Önce çiğ köfteci, sonra dokumacı, derken ayakkabı tamircisi, üstüne berber, seyyar satıcılar kısaca bilimum esnaf, sanatkar ve zanaatkar ile sohbet etme imkanı bulduk. Yolda İHH tanıtım standına uğradığımızda iftara bir saat kaldığını fark ettik. Uğradığımız diğer şehirlerden farklı olarak Siirtliler yer sofraları kurmuşlardı. Göze hoş gelen bir görüntü oluşmuştu. İftar yemeğinin Mavi Marmara şehitlerimizden Siirtli İbrahim Bilgen ağabeyimizin anısına veriliyor olması ise güne farklı bir anlam katıyordu. Siirt milletvekilleri Afif Demirkıran, Yılmaz Helvacıoğlu ve Siirt Müftüsü Faruk Arvas'ın da katılımı ile 1000 kişilik iftar yemeği verildi. Katılımın yüksek olmasından ötürü bazı misafirlerimize ve İHH ekibinin bir kısmına yemek yetmedi. Biz bir şekilde karnımızı doyurduk hamdolsun. İftardan sonra çaylarımızı yudumlarken seneye Siirt'te 1500 kişilik iftar yemeği vermeyi kararlaştırıp yine yollara koyulduk. Yeni rotamız Diyarbakır.








<$B
Yorum Gönder
<$BKaydol: Kayıt Yorumları [Atom]>